Korku filmleri aratmayacak bir hikâye! 15 günlük bebeği diri diri gömülmüş halde buldu… Cinsiyeti yüzünden mi terk edildi?

korku filmleri aratmayacak bir hik ye 15 gunluk bebegi diri diri gomulmus halde buldu cinsiyeti yuzunden mi terk edildi zKcfsa6v.jpg

“`html

Uttar Pradesh’teki Korkunç Olay: Diri Diri Gömülen Bebek Kurtarıldı

Geçtiğimiz ay Hindistan’ın Uttar Pradesh eyaletinde bulunan Shahjahanpur bölgesindeki şeker kamışı ve çeltik tarlalarında yaşanan dehşet verici bir olay, Babu tarafından anlatıldı. Babu, “Yaklaştığımda çocuğun parmaklarının hareket ettiğini gördüm. Daha yakından bakınca kalp atışını hissedebildim ve onun yaşadığını fark ettim. Birisi bebeği diri diri gömmüş!” şeklinde konuştu. Bu korkunç keşif, Babu’yu hemen yardım çağırmaya götürdü ve kısa süre içinde birçok insan olay yerinde toplandı.

Kurtarma ekipleri, bir polis memurunun tıka basa dolmuş toprağı kazmasıyla minik bebeğe ulaştı. Yaklaşık 15 günlük olduğu belirlenen kız bebek tamamen çamura bulanmıştı. Ağzı ve burun delikleri toprakla kaplanmış ve nefes almak için çırpınıyordu. Yerden kaldırıldığında zayıf bir çığlık attı.

Kurtarılan bebek, Shahjahanpur Tıp Fakültesi’ne götürüldü. Burada yaptığı muayenede ciddi bir enfeksiyon, solunum zorluğu, yaralanmalar ve sepsis hastalığı bulunduğu tespit edildi. Yerel yetkililer, bebeğin ailesini bulma çalışmalarına başladı.

Bebeğin Terkedilme Nedeni Cinsiyeti Olabilir mi?

Olayı araştıran polis memuru Gourav Tyagi, CNN’e verdiği demeçte durumu üç farklı açıdan değerlendirdiklerini söyledi: Ebeveynleri, bebeklerinin hasta olduğunu düşündü ve geleneklere göre gömme işlemi gerçekleştirmiş olabilirler. Ayrıca bebeğin, doğuştan gelen bir parmak bozukluğu, yani sindaktiliye (iki veya daha fazla parmağın bitişik olması) sahip olmasının da terk edilmesine sebep olmuş olabilir.

Bunun yanı sıra, cinsiyeti nedeniyle de terk edilme ihtimali mevcut. Hindistan, dünya genelinde erkek çocuklara yönelik büyük bir tercih sebebiyle cinsiyet ayrımcılığının yaygın olduğu bir ülke konumundadır ve bu durum kız çocuklarının terk edilmesine ya da öldürülmesine neden olmaktadır.

Shahjahanpur’daki çocuk hastalıkları uzmanı Dr. Rajesh Kumar, “Yirmi yıl içinde benzer vakalarla birkaç kez karşılaştım. Ancak, terkedilmiş ve yalnız bırakılmış bir bebek gibi bir durumla ilk kez karşılaştım” şeklinde ifade etti.

Bebeğe ‘Pari’ ismi verildi

Shahjahanpur Tıp Fakültesi’nin yoğun bakım ünitesindeki tek ses, bebeğin kalp atışını izleyen monitörün monoton sesi oldu. Bebeğin oraya ilk getirildiğinde hayata tutunmaya çalıştığı görüldü, ama oksijen yetersizliğinden yüzü mavi renge döndü ve vücut ısısı kritik derecede düştü. Doktorlar, gerekli müdahaleleri yaparak onu hayatta tutmak amacıyla çalışmalara başladı.

Dr. Kumar, “Mucizeler olabilir. Tüm ekip, küçük kızı hayatta tutmak için seferber oldu. Hastane çalışanlarımız ona aile gibi yaklaşıyor. Hemşireler ve doktorlarımız, ona kendi çocukları gibi bakıyor” dedi. Kısa bir süre sonra bebeğe “Pari” adı verildi; bu isim Hindi dilinde “melek” anlamına geliyor.

Pari’nin Trajedi ile Sonlanan Hikayesi

Shahjahanpur’daki hastanede, Pari bulunduğu ilk 24 saat boyunca sağlık personeline umut verdi. Ancak zamanla durumu hızla kötüleşti. Doktorlar, nekrozun (dokuların ölümü) yayılmaya başladığını ve bebeğin solunumunun zorlaştığını tespit ederek ona oksijen desteği sağlamaya karar verdi. Ayrıca hayatta kalabilmesi için kan nakli yapılması gerekti.

İki hafta boyunca tedavi gören Pari, yetersiz beslenme nedeniyle 1.7 kilogramın altında bir ağırlıkla mücadelesini sürdürmekteydi. Bu durum, onun enfeksiyonlarla mücadele etmesini zorlaştırdı.

Fakat, acı haber geldi. Polis memuru Gourav Tyagi, Pari’nin hayata veda ettiğini duyurdu. Ebeveynlerinin hala bulunamadığını ve aramaların devam ettiğini bildirdi.

Hastanenin yenidoğan ünitesinin başhemşiresi Sarita Singh, “Vefatını öğrendiğimizde ne söyleyeceğimi bilemedim. Tüm monitörleri kaldırmak ve onun gitmesine izin vermek çok zordu. Onu keşfettiğimizde çok tatlıydı; bu nedenle ona Pari adını verdik” şeklinde konuştu.

Kızların Değersizleşmesi Üzerine Sosyal Baskılar

Shahjahanpur bölgesinde cinsiyet rolleri hala güçlü bir etki yaratmakta. Babu, Pari’yi bulduğunda yaşadığı korkunun kaynağını da bu kültürel yapının oluşturduğunu ifade etti. “Çocuğu kendim çıkarmaya cesaret edemedim. İnsanların beni görmesinden, yanlış düşünmelerinden ve suçlamalarından korktum” dedi.

2011 yılındaki nüfus sayımına göre, Shahjahanpur’da her 1000 erkeğe karşılık yaklaşık 872 kadın bulunuyor; bu oran, ülke genelindeki dengesizlikten daha da çarpıcı bir fark. Aktivistler, bu eşitsizliğin kız çocuklarına karşı derin köklere sahip kültürel ve ekonomik önyargılardan kaynaklandığını belirtiyor.

Kız Çocuklarının Ani Tercih Geri Dönüşü

Erkek çocuklarına duyulan baskı, ailelerin cinsiyet belirleme testleri yapmalarını teşvik edebiliyor. 32 yaşındaki sebze satıcısı Achal Kumar Gautam, “Bir kız çocuğuna sahip olmanın en büyük sorunlarından biri, düğünlerde çeyiz masraflarının sıkça talep edilmesidir. Bu, birkaç nesildir devam eden bir gelenek ve ciddi bir yük haline geldi.” dedi.

Paina Bujurg köyündeki bazı kadınlar, bebeğin cinsiyetini öğrenmek için yasadışı araştırmalara başvuruyor. “Eğer erkek olduğunu öğrenirlerse sorun değil. Eğer kızsa, hemen kürtaj yaptırıyorlar. Bu işlem çoğunlukla evlerinde gizlice yapılıyor ve kimse dışarıdan haberdar olmuyor” diye konuştu.

Hindistan’da Cinsiyet Belirleme ve Yasal Mücadeleler

Hindistan, kız bebeklerin öldürülmesiyle mücadele amacıyla 1994 yılında cinsiyet belirleme testlerini yasaklayan bir yasa çıkardı. Ancak kırsal alanlardaki yasadışı ve tehlikeli kürtaj uygulamaları hızla devam etmekte. Shahjahanpur’un polis şefi Rajesh Dwivedi, cinsiyet belirleme testlerinin sayısında zamanla bir azalma olduğunu kaydetse de henüz bu işlemler tamamen durdurulamadığını aktardı.

Aktivist Sunita Aralikar, yasadışı işlemlerin tüm sosyal sınıflarda yaşandığını ifade etti. Kendi yaşamını, bebekken diri diri gömülmekten kurtarıldıktan sonra, kadınları güçlendirme ve kız çocuklarını değersizleştiren önyargılarla mücadele etmeye adadı. “Erkek çocukla ilişkili başarı ve başarı, kız çocuklarında sıklıkla başarısızlık ile bir araya getirilir.” dedi.

Birleşmiş Milletler’in Dünya Nüfus Durumu raporuna göre, Hindistan’da 2020 itibarıyla yaklaşık 45,8 milyon ‘kaybolmuş kız’ olduğu tahmin ediliyor. Bu rakam, doğum öncesindeki cinsiyet seçimine dayalı kürtajlar ve doğum sonrası bebek öldürmeleriyle ilişkilidir.

Kız Çocuklarının Korunmasında Yetersizlikler

Sapna Singh, köydeki kadınların hamile kalmaları durumunda sık sık tehdit edildiğini belirtti: “Sadece erkek çocuk istediklerini söylüyorlar. Kadınlar dövülüyor ve birçok erkek, erkek çocuk doğurmayan kadınları öldürüyor.

Sağlık gönüllüsü Kamaljeet Kaur, cinsiyet ayrımcılığı ve kız çocuklarının öldürülmesini “sistemik bir sorun” olarak tanımladı. “Bu tür olaylar burada çok yaygın.” dedi.

Son Gelişmeler: Pari ve geleceği

Shahjahanpur’daki olaylarla ilgili araştırmalar devam ediyor. Başbakan Narendra Modi yönetimi, kız çocuklarını koruma ve eğitim amacıyla 2015 yılında ‘Beti Bachao, Beti Padhao’ kampanyasını başlattı. Ancak, bu kampanyanın etkisi bazı çevrelerce sorgulanıyor. Hemşire Singh, “İnsanlar sadece kampanyanın sloganını öğreniyor ama uygulamada değişim olmuyor. Bütün bunlar sadece sözde kalıyor.” dedi.

Şu an için, polis Pari’nin ebeveynlerini bulma çabalarını sürdürmeye devam etmektedir.

Babu, Pari ile karşılaşmasını bir yazgı olarak değerlendirdi. “Onu kurtarmam gerektiği için buraya yönlendirilmişim. Karım onu eve getirmem gerektiğini söyleyip durdu. Ama onun öldüğünü öğrendiğimde yıkıldım, büyük bir üzüntü hissettim. Onu korumaya çalıştım ama artık ona ulaşamadım.” şeklinde duygularını dile getirdi.

CNN’den uyarlanan bir haber. “A newborn baby was found buried alive. The reason may have been her gender”

“`

Author: Mehmet Şimşek