21 Şubat 2025

Ekonomi Haber Sitesi

Eğitim, Sağlık, Ekonomi, Teknoloji Haber Sitesi

Kent Lokantası kuyruğunda ‘erken seçim’ çağrısı

İBB, ekonomik krizle boğuşan İstanbullular için hizmet veren Kent Lokantaları’nın 17’ncisini Silivri’de açtı. 40 liraya 4 çeşit yemek sunan lokantalar ve sokaklardaki çorba dağıtımları vatandaşlardan tam not aldı. Kuyrukta bekleyenler ekonomik sıkıntılarını dile getirerek erken seçim çağrısı yaptı.

KENT LOKANTALARI: EKONOMİK KRİZDE BİR NEFES

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), dar gelirli vatandaşlar için başlattığı “Kent Lokantaları” projesini hızla büyütüyor. Dün Silivri’de açılan 17. şube ile birlikte, 40 liraya 4 çeşit yemek hizmeti İstanbul’un dört bir yanına yayıldı. Soğuk kış günlerinde ise Beykoz’dan Çatalca’ya kadar mobil ekipler, sıcak çorba ve çay dağıtımı yaparak vatandaşların yanında oluyor.

İBB dün, uygun fiyatlı yemek hizmeti sunan Kent Lokantalarının 17’ncisini Silivri’de açtı. Kent Lokantası uygulamasının başladığı dönemde “Lokanta açmak belediyenin işi değil” şeklinde eleştiriler gündeme gelmişti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İBB Başkanlığı’na aday olduğu geçen yıl “Şimdi ücretli verdikleri yemeği marifetmiş gibi anlatıyorlar” demiş, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise Kurum’un bu eleştirilerine, “Kent Lokantaları vatandaşın ihtiyacına yönelik bir hizmettir, kuyrukta bekleyen herkesten özür dilemelidir” diyerek yanıt vermişti.

Geçen yıl 11 olan Kent Lokantası sayısı İstanbul’da dün itibariyle 17’ye yükseldi. Ayrıca mobil lokantalar da zaman zaman devreye giriyor, kentin işlek noktalarında halka hizmet sunuyor. Havanın soğuduğu günlerde de Beykoz, Kartal, Beşiktaş, Şişli, Beyoğlu, Üsküdar, Silivri, Çatalca, Sancaktepe belediyelerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda belediye işlerine gidip gelen vatandaşlara sıcak çorba ve çay ikramda bulunuyor.

Memur emeklisi olduğunu ve 19 bin lira maaş aldığını belirten bir vatandaş, “Kendi çocuklarının, torunlarının harçlığı değil bize verdikleri maaş. Utansınlar. Geçinemiyoruz. Burada gelip kuyruğa giriyoruz, yemek yiyoruz. Ben yiyorum, hanım yiyor, öyle kotarıyoruz günü” şeklinde konuşurken bir diğer emekli vatandaş da, “Ekonominin durumu belli. Param olsa istediğim yerde yerim, ama yok” derken “Vatandaş düşünülse biz böyle olmayız, hiç kimse düşünmüyor bizi. Herkes şimdi başka şeyler peşinde, millet burada sırada bekliyor” şeklinde sitem etti. Vatandaşın düşünülmediğini ifade eden bir diğer vatandaş ise endişelerini “Herkes bilincinde ama konuşamıyoruz. Konuşanların hali belli oluyor” ifadeleriyle dile getirdi.

“ŞU ANDA SEÇİM OLMADIĞI İÇİN RAHAT HARAKET EDİYORLAR, VATANDAŞIN TALEBİNİ DİKKATE ALMIYORLAR”

Kasım Kaya: “(Kent Lokantasına) talep var, öğrenci geliyor, emekli geliyor. Belediye bunu toptan yaptığı için, belediyeye fazla bir maliyeti yok. Bu bir ihtiyaç haline geldi. Başka belediyeler de çorba dağıtıyor, demek ki ihtiyaç, oralarda da kuyruk oluyor. Faydalı bir şey yapıyor. Burada 40 liraya 4 çeşit yemek yiyorsun, bu emekli için büyük bir avantaj. Ben emekli paramla lokantaya gitmiş olsam, en uygun çorba 60 liradan başlıyor, benim ona maaşım mı yeter. Bir öğün burada yiyorsun, akşam eve gidiyorsun atıştırıyorsun, böyle idare ediyorsun. Mehmet Şimşek başka bir pencereden bakıyor. Onlar masa başında, her şey güzel, her şey olumlu. Ben şimdi yüzde 66’yla kira yeniledim Ekim ayında, ben 15,75 zam aldım, nerede adalet, ekonomi nasıl düzeliyor? Ya bu kiraları düzelteceksiniz, ya maaşları düzelteceksiniz. Şu anda seçim olmadığı için rahat haraket ediyorlar, vatandaşın talebini dikkate almıyorlar. Çünkü iktidara bir baskı yok. Bir seçim olsa ya da erken seçim kararı alınmış olsa, böyle olmaz, sokağa kulak verirler. Şu anda kulak vermiyorlar.”

İşsiz olduğunu ve 2 engelli çocuğuyla birlikte yaşadığı geçim sıkıntısını aktaran bir vatandaş , “Nereye gidiyorsak kapıları yüzümüze kapatıyorlar. Büyük bir kriz var ülkede. Onlar kimin sayesinde gelmiş, bu vatandaş sayesinde gelmiş. Cumhurbaşkanı, vatandaş sayesinde cumhurbaşkanı. Onlar yiyor içiyor, vatandaş rezillik çekiyor” derken bir başka vatandaş ise, ev sahibinin kendisine uyguladığı yüzde 66’lık zamma karşılık emekli maaşına yapılan yüzde 15,75’lik zammı vurgulayarak iktidarın ‘Ekonomi iyiye gidiyor’ yönündeki söylemlerine katılmadığını ifade ederek, “Ya bu kiraları düzelteceksiniz, ya maaşları düzelteceksiniz. Şu anda seçim olmadığı için rahat haraket ediyorlar, vatandaşın talebini dikkate almıyorlar. Çünkü iktidara bir baskı yok. Bir seçim olsa ya da erken seçim kararı alınmış olsa, böyle olmaz, sokağa kulak verirler. Şu anda kulak vermiyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

“VATANDAŞ DÜŞÜNÜLMÜYOR, ONUN HERKES BİLİNCİNDE AMA KONUŞAMIYORUZ”

Arzu Aktaş: “Durumumuz hiç iyi değil, zaten bilinen birşey. Vatandaş düşünülmüyor, onun herkes bilincinde ama konuşamıyoruz. Konuşanların hali belli oluyor. Daha söylemeye gerek var mı? Yok.”

“VATANDAŞI HİÇ KİMSE DÜŞÜNMÜYOR, HERKES BAŞKA ŞEYLER PEŞİNDE”

Eymen Ata: “Emekliyim, yetmiyor yani. Ekonominin durumu belli. Param olsa istediğim yerde yerim, ama yok, 14 bin 500 lira para alıyorum. Mecbur olduğum için burada bekliyorum. Vatandaş düşünülse biz böyle olmayız, hiç kimse düşünmüyor bizi. Herkes şimdi başka şeyler peşinde, millet burada sırada bekliyor.”

“EKONOMİK KOŞULLAR İYİ OLSA BU İNSANLAR NİYE BEKLESİN Kİ?”

Ahmet Hamit: “Ekonomik koşullardan dolayı herkes burada bulunuyor şu anda. Ekonomik koşullar iyi olsa, zannetmiyorum bu insanlar beklesin. Niye beklesin ki? “

“HERŞEY ORTADA; YAPILACAK ŞEY, DERHAL BİR SEÇİM”

Hasan Aksoy: “Şu anda Türkiye’nin ekonomik durumuna göre, bunlar emeklinin, dar gelirlinin çok işine gelen birşey. Bu kadar emekli insanın, bu soğukta bu kadar sıra beklemesinin nedeni ekonomik zorluklar. Herşey ortada; yapılacak şey, derhal bir seçim. Başka bir şey kurtarmaz şu anda Türkiye’yi.”

“ONLAR YİYOR İÇİYOR, VATANDAŞ REZİLLİK ÇEKİYOR”

Suat Baylan: “İş yok. Hayat şartları çok zor. Ne yapacağımı bilmiyoruz. 3 tane kiram birikmiş, ödeyemiyorum. 2 tane engelli çocuğum var. Nereye gidiyorsak kapıları yüzümüze kapatıyorlar. Akşam gidiyorum eve huzursuzluk oluyor işsizlikten dolayı. Büyük bir kriz var ülkede. Onlar yiyor, içiyor, bizler de çekiyoruz. Onlar kimin sayesinde gelmiş, bu vatandaş sayesinde gelmiş. Cumhurbaşkanı, vatandaş sayesinde cumhurbaşkanı. Onlar yiyor içiyor, vatandaş rezillik çekiyor.”