Avrupa Birliği, otomotiv endüstrisinde devrim yaparak ortak enstrümanı kaldırmayı planlıyor.
Son yıllarda otomotiv sektöründe yaşanan değişiklikler gerilimi arttırmış durumda. Bu reformlar genellikle tartışmalı olsa da, Avrupa Birliği vatandaşlarının uzlaşmasını zorlaştırıyor. AB, otomobil teknolojisi ve kullanım alışkanlıklarında önemli bir değişiklik yaparak sektörde dönüşüm sağlamayı amaçlıyor.
Örneğin, otomobil üreticilerinin 2035 yılına kadar sadece elektrikli araçlar üretebilmesini zorunlu kılan yasa, dönüşümün bir parçası olarak öne çıkıyor. Ancak, elektrikli araçlara olan ilginin düşük olması nedeniyle bu karar tartışmalı ve bölücü olarak değerlendirilebilir. Yasa, sektördeki birçok aktörün tepkisine neden olurken, geçiş sürecinin nasıl yönetileceği konusunda belirsizlik yaratıyor.
AB, CO2 salınımına ilişkin yaptırımları şiddetlendirerek emisyon sınırını 95 g/km’nin altına indirdi. Ancak, bu hedeflerin mantıksız ve ulaşılamaz olduğu iddia ediliyor. Pek çok otomobil markası, bu hedeflere ulaşabilmek için Tesla ile işbirliği yapmaya başladı. Bu durum, yasanın uygulanabilirliği konusunda ciddi şüpheler doğururken, sektörde dengeleri değiştirdi. Artık AB’de bu yeni düzenlemelere karşı savaşacak engeller oluştu.
AB, dokunmatik ekrana karşı: veda zamanı
ABD ve Çin, yapay zeka destekli sistemlerin en iyi versiyonunu tasarlamak için yarışırken, Avrupa’da otomobillerdeki dokunmatik ekranlara karşı bir mücadele başlıyor. Bu karar teknolojinin geleceği üzerine yapılan tartışmaları körüklemekle kalmıyor, aynı zamanda tarihi bir bakış açısından oldukça garip bir gelişme olarak görülüyor. Avrupa, otomotiv teknolojisinin geleceğini şekillendirmede önemli bir adım atarken, bu süreç sektörde büyük tartışmalar yaratıyor.
Ancak, auto.everyeye.it tarafından rapor edildiği gibi, dokunmatik ekranların güvenlik açısından riskli olduğu ve yol güvenliğini tehlikeye attığı düşünülüyor. Bu ekranlar dikkat dağınıklığına ve kazaların temel sebeplerinden biri haline gelmeye neden olabilir. Ayrıca, dokunmatik ekranların her zaman anında tepki vermemesi sürücülerin ihtiyacı olduğunda tepki alamamasına yol açabilir ve ek bir tehlike oluşturabilir.
